Pankreatit, iltihaplanmış şişmiş organın bağırsakta üretilen pankreatik suyun tamamen verilmesine izin vermediği, pankreasın tehlikeli bir hastalığıdır. Sonuç olarak, pankreasın parankiminde aktive olan enzimler, sindirim sürecini tetikler ve organın dokusunu yeniden işler. Bu patolojik süreç kana doğru ilerlediğinde, pankreas dokularının bozulması sırasında salınan enzimler ve toksinler kan içine salınır. Bu zehirli maddelerin kan dolaşımına girmesi, diğer organların sağlığına onarılamaz bir zarara neden olabilir. Bu nedenle, koruyucu işlevler de dahil olmak üzere vücut, bize insan yaşamını tehdit eden yıkıcı süreçler hakkında sinyal vermeye başlar.
Ağrı, baş dönmesi, pankreatitte güçsüzlük
Ağrı, dahili bir arızanın oluştuğu ilk sinyaldir. Ağrının tezahürü ne kadar güçlü ise, o kadar ciddi sorun ortaya çıkar. Bu nedenle, hem akut hem de kronik pankreatit atağının ağır şekli ile ağrı o kadar kuvvetlidir ki bir kişi ağrı şokuna maruz kalır; sıcaklık, basınç, zayıflık ve baş dönmesi keskin bir düşüşe neden olur.
Baş dönmesi eşliğinde ani bir basınç düşüşü tehlikelidir, çünkü ani bir durum değişikliği, diğer organların performansını önemli ölçüde kötüleştirebilecek hastalık organizmasına ek bir şoktur.
Gözlerde karanlıklaşma, bayılmaya yaklaşma hissi ve "bilinç kaybı", genel zayıflık - tüm bu belirtiler, sistemik olmayan baş dönmesi terimi ile birleşir. Bu durum sıklıkla pankreas hastalığında bulunur ve klinik tablosu aşırı kusma ve diyare içerir ve vücudun dehidrasyonuna neden olur. Bu gerçeğe karşı, hipotansiyon kendi zayıflığı ve baş dönmesi ile gelişir.
Düşük kan basıncı, hızlı yorgunluk, huzursuzluk, baş dönmesi ve zayıflık veya asthenovegetatif sendrom, her türlü kronik pankreatitte eşlik eder. Bulunduğu hızlı yorgunluk pankreatit hastalığı olup pürülan işlemi sarkık kronik pankreatit, pankreas Herhangi bir inflamasyon formunun gözlemlenen bir organizma zehirlenmesine kaynaklanmaktadır. Hastalığın seyri sırasında yetersiz sindirim kaydedilir ve bunun karşısında bağırsaklarda kusurlu süreçler oluşur ve bu da sürekli bir oto-toksisiteye neden olur.
Zayıflık, hastada uyuşukluk, kandaki insülin hormonunun yetersiz olması( pankreasın üretiminden sorumlu olması nedeniyle) gözlenebilir. Sonuçta, yalnızca hücreler ve bazı insüline bağlı dokuların vücudun hayati fonksiyonları için bir enerji kaynağı olan glükoz emmesine izin verir.